https://adiyamanmanset.com.tr/files/uploads/user/70f2f72e54716d8527f7d9f3a932f3cf-8b23736f9108fbc4960e.jpg
Ali Bahattin YETİŞ

Biraz da Feridüddin Attâr (1)

26-03-2023 12:11 751 kez okundu.

 

Başlık 2: Biraz da Feridüddin Attâr[1]

 

Mutasavvıf, şair, hekim ve eczacı olan Feridüddin Attâr 1120 yılında Nişabur şehirinde doğdu. Attar'ın yaşamı hakkında bilgiler çok azdır. “Attar” adı ilâç, esans, parfüm satan babasından dolayıdır. Tasavvufta ise “attar” sözcüğü, “ünlü mutasavvıf” anlamına gelmektedir.

Döneminin en büyük şairlerinden ve din bilginlerinden sayılan Ferîdüddin-i Attar, zühd ve takvâ sahibi bir insandı. Küçüklüğünde Şadbah kasabasında bir yandan babasının yanında attarlık mesleğini öğrenirken, bir yandan da Kutbüddin Haydar adlı din büyüğü bilgininin sohbetlerine devam ediyordu. Babasının ölümü üzerine onun yerine geçerek, attarlık mesleğini bir süre daha sürdürdü. Bu işle uğraşırken, bir yandan da değerli dinî kitapları, velilerin hayatlarını ve menkıbelerini okuyordu. Cengiz’in istilâsında bir Moğol askerinin eline esir düşerek 110 yaşında 1230 tarihinde Şadbah şehirinde şehid edildiği biliniyor. Şadbah kasabasında toprağa verilmiş olan Feridüddin Attar’ın mezarı ziyaretgâh haline gelmiştir. [2]

Mısır, Suriye, Arabistan, Hindistan ve Orta Asya’yı gezdikten sonra İran’ın kuzey doğusunda, doğduğu kent olan Nişabur’a yerleşti. Burada uzun yıllar ünlü mutasavvıfların şiirlerini ve özdeyişlerini toplamakla uğraştı. Mutasavvıflardan Kutbüddin Haydar’a olan bağlılığı, dînini öğrenme istek ve arzusu dayanılmaz bir duruma aldığında, attârlığı bıraktı ve dükkânında bulunan malları da sadaka olarak dağıttı. Bundan sonra, Rükneddîn-i Ekaf adında büyük bir din büyüğünün dergâhına giderek, onun öğrencilerinden oldu.

 - Feridüddin-i Attar bir şiirinde;

 -“Sırlar âlemine uçan kuş idim.

 -Alçaktan yükseğe çıkmak istedim.

 -Sırra mahrem kimseyi bulamayınca

 -Girdiğim kapıdan ben yine çıktım.”

Attar’ın; “Söyle bana, insan nedir? Bir sefil mahlûk, bir avuç toprak ve iki günlük bir varlık... Bir so­luk onu hayat ile ölüm arasın­da tutmaktadır. Bütün varlığı bu soluk, bu nefes sayesinde­dir.” . Bu görüşü Nizamî’nin şu beytinde de dile gelmiştir: “Var­lıkla yokluk arasındaki fark bir kıl kadardır.”

Feridüddin Attar'ın hele, insanın güçsüzlüğü hakkındaki şu görüşü çok güzel ve çok sanatlıdır:

“İnsan her gün biraz daha ilerlediğini sanır; hayâl; o, gözü bağlı değirmen çeviren deveye benzer, gözlerinden bağ alının­ca görür ki, hâlâ ilk başladığı yerdedir. [3]

Bir ara hacca giden Feridüddin Attâr, yolculuk sırasında tasavvuf ehli ve âriflerden birçok insanla görüştü. Bundan sonra tasavvufî kitapları okumaya başladı, nasihat, tasavvuf ve hakikate ait şiirlerle ilgilenmeye başladı. Bir sohbet sırasında amel yaparken riyanın, korkunç bir âfet olduğunu, Allah’ın rızasına uygun olmayan işlerin, uygulamalarının boş şeyler olduğunu söyler. [4]              

A. Bahattin YETİŞ

 

 

[1] M. Nazif Şahinoğlu, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 4, S. 95-98

 

[2] a.g.e.

[3] https://www.habervakti.com/biyografi/feriduddin-attar

[4] https://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Afganistan-Belh-FERIDUDDIN-I-ATTAR/624

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Biraz da Nizamülmülk (Büyük Selçuklu Veziri) Biraz da Kilisli Abdullah Enveri (Son dönem Osmanlı Mantık Âlimi) Biraz da Şems-i Tebrizî (Mevlânâ’nın Hocası) Biraz da Hasan-i Basri Biraz da Ca’feri Tayyar Biraz da Kâhta Karadutlu Sofi Muhammed Biraz da Adıyaman Besnili Hallo Baba Biraz da Dadaloğlu Biraz da Süleyman Çelebi (Mevlidi Şerifin Yazarı) Biraz da Nasirüddin Tüsi Biraz da Adıyamanlı Hacı Abuzer Baba Biraz da Bülbülzade Abdullah Edip Biraz da İskilpli Atıf Efendi Biraz da Said Nursi Biraz da Sabredenler ve Şükredenler Biraz da Zübeyir Gündüzalp Biraz da Ali Kuşcu (Türk  Astronomi ve Matematikçisi) Biraz da Şeyh Abdurrhman-i Erzincan-i Biraz da Selahaddin-i Eyyübi Biraz da Nüreddin Zengi Mahmut Biraz da Şeyh Ahmet El-Haznevi Biraz da Kaygusuz Abdal Biraz da Cem Sultan Biraz da Abdulkadir-i Geylani Biraz da Pir Sultan Abdal Biraz da Abdülhakim Hüseyni Hazretleri Biraz da Akşemseddin Biraz da Fatih Sultan Mehmet Biraz da Ali El-Hadi Biraz da Neyzen Teyfik Biraz da Şeyh Ahmed-i Buni Biraz da Şebşiri Biraz da Zünnu-ı Mısri Biraz da İbn Rüşd Biraz da Nef’i Birazda Abaka İlhanlı Hükümdarı Biraz da Faki-Yi Teyran Biraz da Muhammed İkbal Biraz da Itrî Efendi Biraz da Massıgnon Louis Biraz da Ali Şerîatî (İranlı Fikir Adamı) Biraz da Necip Fazıl Kısakürek Biraz da Hallacı Mansur Biraz da Ömer Hayyam Biraz da Abdülhakim Arvâsî Biraz da Süleyman Hilmi Tunahan Biraz’da Niyazi-i Mısri Biraz da Timur Biraz da  Nesimi Biraz da Fîhi Mâ-Fîh (2) Biraz da Erol, Muhammed Raşid Biraz da Yaman Dede (Mevlevî şairi) Biraz da Fîhi Mâ-Fîh Biraz da M. Rifat Börekçi (Cumhuriyet’in İlk Diyanet İşleri Başkanı) Biraz da Fahreddin er-Râzî Biraz da Dede Korkut Biraz da Ahmet Teküder (İlk Müslüman İlhanlı Hükümdarı) Biraz da Hatim Et-Tai (Cömertliğiyle Tanınan Şair) Biraz da Farabi Biraz da Sa’di-İ Şirazi Biraz da Edison Biraz da Hasan Sabbah (Haşhaşiler) Biraz Da Ebu Zer El Gıfari (Çölde Bir Devrimci) Biraz Da El Kindi Biraz Da Adıyaman Samsat’lı Lukianos Biraz da Muhyiddin İbn Arabi Biraz da Ahmed el Bedevi (Nurundan Peçe İle Gezen Evliya) Biraz da Hekimoğlu İsmail Biraz da İbn-İ Sina Biraz da Ahmed-i Hani