Başlık 2: Biraz da İskilpli Atıf Efendi
Atıf Efendi 1875 yılında İskilip’in Tophane köyünde doğar. Babası Mehmed Ali Ağa, annesi Nazlı Hanım. Altı aylıkken öksüz kalan Atıf Efendi dedesi Hasan Kethüdâ tarafından büyütülür. İlk dinî bilgileri köyündeki hocalardan alır. İskilip’te müderrislik yapan Hoca Abdullah Efendi’den bir süre ders aldıktan sonra ailesinin muhalefetine rağmen ilim tahsili amacıyla İstanbul’a gider. 1902’de medrese tahsilini bitirir ve aynı yıl açılan ruûs imtihanına girerek “İstanbul müderrisliğini kazanır; ertesi yıl Fâtih Camii’nde ders vermeye başlar. Bu arada İstanbul Darülfünun İlâhiyat Fakültesi’ne girer ve 1905’te mezun olarak Kabataş Lisesi Arapça öğretmenliğine başlar Âtıf Efendi, Meşîhat-ı İslâmiyye Dairesi’nde bulunan dersiâmların mağduriyetini giderme konusunda yaptığı çalışmalar üzerine şeyhülislâm tarafından Bodrum’a sürülür; oradan da Kırımlı İbrahim Tali Efendi’nin pasaportu ile Kırım’a geçer. Kırım’dan Varşova’ya kadar giden Atıf Efendi, II. Meşrutiyet’in ilânından bir hafta önce İstanbul’a döner ve 1910’da medâris müfettişliğine getirilir.
19 Şubat 1919’da Mustafa Sabri Efendi’nin başkanlığında kurulan Müderrisîn Cemiyeti’nin ikinci başkanlığına tayin edilir. Cemiyet, 24 Kasım 1919’da genel kurul toplantısında alınan karar gereğince Teâlî-i İslâm Cemiyeti adını alır ve Mustafa Sabri Efendi’nin şeyhülislâmlık makamına tayini üzerine başkanlığa Atıf Efendi getirilir. Cemiyet, ilk olarak İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini protesto eden bir beyanname yayımlar. İskilipli, işgal kuvvetlerine ve yeni bir tehlike olarak ortaya çıkan Bolşevizm’e karşı olan beyannamelere de imza atar. Anadolu’nun çeşitli merkezlerinde şubeleri açılan Teâlî-i İslâm Cemiyeti pek çok kitap bastırarak dağıtır ve köylü çocuklarının bilgilendirilmelerine öncülük eder, ayrıca bir ilmihal ile İslâm tarihi kitabı hazırlar.1922 yılı Ramazanında huzur derslerine muhatap olarak katılan Âtıf Efendi, Alemdar ve Mahfil gibi gazete ve dergilerde yazılar yazar. Cenab Şahabeddin, Ömer Rıza (Doğrul) ve Süleyman Nazif ile itikadı ve fıkhî konularda kalem münakaşalarına girişir. Bu arada İstiklâl Savaşı’nda işgal güçlerine karşı mücadele eder.
1924’te yazıp Maarif Vekâleti’ nin ruhsatı ile bastırdığı Frenk Mukallidliği ve Şapka adlı risâlesi yüzünden şapka kanununa muhalefetten dolayı 7 Aralık 1925’te tutuklanır ve Ankara İstiklâl Mahkemesi tarafından Giresun’a gönderilir. Ankara İstiklâl Mahkemesi Of, Erzurum, Rize vb. yörelerdeki şapka kanununa aykırı hareketlerle ilgisi olup olmadığını araştırır. Söz konusu eserini, ilgili kanunun çıkmasından yaklaşık bir buçuk yıl önce yazmış olması ve suçunun sabit görülmemesi üzerine berat ettiyse de serbest bırakılmayarak İstanbul’a getirilir, oradan da tekrar Ankara’ya gönderilir. 1926 yılı başlarından itibaren Ankara İstiklâl Mahkemesi tarafından tutuklu olarak yargılanır. Savcı Necip Ali’nin iddia makamı olarak istediği üç yıllık kürek cezasına karşılık mahkeme heyetince idama mahkûm edilir. 4 Şubat 1926’da Ankara’da eski meclis binası yakınlarındaki Karaoğlan Çarşısı’nda Babaeski müftüsü Ali Rıza Efendi ile beraber idam edilir ve Çorum ‘un İskilip ilçesi Gülbaba mezarlığına defin edilir.[1]
A. Bahattin YETİŞ
[1].Sadık ALBAYRAK. https://islamansiklopedisi.org.tr/iskilipli-mehmed-atif-efendi