Başlık 2: Biraz da Dadaloğlu
Oğuzlar’ın Avşar boyundan olup Âşık Mûsâ’nın oğludur. Güney Anadolu’nun Toroslar yöresinde yaşamıştır. Daha çok eski Türk ozanını hatırlatan Dadaloğlu’nun şiirlerinde tabii ve samimi bir söyleyiş vardır. Bugüne kadar 130 civarında şiiri tespit edilmiş olmakla beraber uzun bir hayat sürmüş olan Dadaloğlu’nun şiirlerinin tamamını teşkil etmemektedir. Birkaçı dışında hemen bütün şiirleri sözlü derlemeye dayanmakta.
Elde mevcut bütün şiirlerinde koşma, türkü, semai, varsağı, destan gibi halk nazım şekillerini kullanan Dadaloğlu’nun manzumelerini muhteva bakımından sevda şiirleri, yurt güzellemeleri ve kavga şiirleri olarak üçe ayırmak mümkündür. Kavga şiirlerinde Köroğlu’nun, sevda şiirlerinde ve yurt güzellemelerinde Karacaoğlan’ın ve Dede Korkut’un etkisi görülmektedir. Dili kavga şiirlerinde sert ve pervasız, diğer şiirlerinde ise içli, samimi ve sadedir.
Dadaloğlu “Biz” zamiri onda bir estetikten ziyade belirli bir zümre anlayışının ifadesidir. Şiirlerinde atasözleri ve deyimlerden faydalandığı gibi Çukurova-Toroslar yöresinde yaygın olan bazı efsanelere de telmihte bulunmuştur.
Ayrıca şaire mal edilen “Gâvur Kızı”, “Kral Kızı”, “Emmi Kızı” ve “Îsâ Güzeli” gibi hikâyeler gerçek anlamda hikâye değil birer şiirin söyleniş hikâyesini anlatmaktadır. Şairin yaşadığı bölge olan Toroslar ’da hikâye anlatma geleneğinin pek gelişmemiş olması ve bu yörede anlatılan hikâyelerin olay ve şiirlerini derleyerek halk hikâyesi şeklinde düzenleyen kişilerin bilinmemesi de Dadaloğlu’nun halk hikâyesi düzenlemediği ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Ancak başta “Hurşîd ile Mâh Mihrî” olmak üzere Dadaloğlu’nun birçok hikâyeyi nakleden iyi bir anlatıcı olduğu sanılmaktadır.[1]
-Yine tuttu Gâvur Dağı boranı
-Hançer vurup acarladın yaramı
-Sana derim Mıstık Paşa öreni
-İçindeki bunca beyler nic’ola.
…………………………
-Oturmuş ak gelin taş üstüne
-Taramış zülfünü kaşın üstüne
-Bir selam geldi başım üstüne
-Alırım kız seni komam illere
A. Bahattin YETİŞ
[1].Nurettin ALBAYRAK. https://islamansiklopedisi.org.tr/dadaloglu