Başlık 2: Biraz da Pir Sultan Abdal
(16 Yüzyıl Halk Şairi)
Pir Sultan Abdal 1480 yılında Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Banaz köyünde doğar, halk arasındaki söylentilere göre çocukluğunda koyun çobanlığı yaparken rüyasında bir elinde bâde, bir elinde elma olan nur yüzlü bir ihtiyar görür, kendisine uzattığı bâdeyi saygıyla içer, elmaya uzandığı an ihtiyarın elinin içinde bir ben olduğunu fark eder, Hacı Bektâş-ı Velî olduğunu anlar. Hacı Bektaş ona “Pir Sultan” mahlasını verir, şöhretinin her tarafa yayılmasını, sazının üstüne saz, sözünün üstüne söz gelmemesini dileyip gözden kaybolur. Şair, “Pîr elinden bâde içtim / Doğdum elinize düştüm / Ak cenneti gördüm geçtim / Hünkâr Hacı Bektaş Velî” dörtlüğünde bu rüyayı dile getirmiştir.
Pir Sultan Abdal düşünce ve inançlarını savunması ve yayması nedeniyle Sivas Valisi Deli Hızır Paşa’nın emriyle Banaz’dan Sivas’a getirilir, Paşa Kalesi’ne hapsettirir, daha sonra Hızır Paşa, sorgulama sırasında tavizsiz bir tutum takınan Pir Sultan’ı Toprak Kale’ye nakleder bugünkü Sanayi Çarşısı karşısında kesimevinin bulunduğu sur dibinde 1950 yılında idam ettirir, idam edildiği yer halen “Darağacı” diye anılmaktadır. Mezarı günümüzde mal pazarı olarak kullanılan alandadır.
Pîr Sultan şiirlerinde genellikle Hz. Peygamber, Ali, Hasan ve Hüseyin, on iki imam muhabbetini işlemiştir. Halk şiiri geleneğini iyi bilen Pir Sultan’ın şiirlerinde saz şairlerinin temel nazım biçimi olan koşma önemli yer tutar, semai nazım biçimiyle de güzel örnekler vermiştir. Diğer saz şairleri gibi daha çok yarım kafiyeyi tercih etmiş, bunu redifle destekleyerek ses öğesini etkili kılmayı başarmıştır. Şiirlerini coşkulu bir dille söyler ve halkı ilgilendiren konulara yer verirdi.[1]
Pir Sultan Abdalın Güzel Sözleri
-Abdal Pir Sultan’ım, keremler kani.
Nereden geliyor canımın canı,
Sensin bu gönlümün şahı sultanı,
Sensiz bu cesette bu can eylenmez.
-Cehennem dediğin, dal odun yoktur,
Herkes ateşini kendi götürür.
A. Bahattin YETİŞ
[1].Nurettin ALBAYRAK. https://islamansiklopedisi.org.tr/pir-sultan-abdal