Başlık 2: Biraz da Dede Korkut
Dede Korkut, tam olarak hangi tarihte doğduğu bilinmemektedir ancak 570 yılında doğduğu bazı rivayetlerde rastlanmaktadır ve 632 yılında da öldüğü tahmin edilmektedir. Dede Korkut, Orta Asya‘da Kopuz, Anadolu’da saz diye tanınan çalgının mucidi olarak bilinen ilk Türk Ozan’ıdır. Adı bazı tarih kitaplarda sadece “Korkut”, bazılarında “Korkut Ata” olarak geçer. Dede Korkut aynı zamanda Hz Muhammed‘in hayır duasını alan sayılı kişilerden olduğu rivayetlerle günümüze kadar gelmiştir. Türk kavimlerinin atası ve dâhisi olarak tarihe geçmiştir. Dede Korkut, Türklüğü en güzel anlatan ve yegâne temsilcisi olmuştur.
Sirderyiş halk anlatıları onu bir Şaman olarak tanıtırken yazılı kaynaklarda hükümdarlara vezirlik, müşavirlik yapmış bir Müslüman Türk velisi olarak tanıtılmıştır. Türk destanlarının ilk anlatıcısı olarak da bilinen Dede Korkut, hikâyelerinde veli bir kişi olarak karşımıza çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri, Dede Korkut’a danışarak fikir alırlardı. Dede Korkut rivayetlerinden biriside 295 yıl yaşadığı anlatılmıştır. Dede Korkut’un hikâyelerinde halkın kahramanlıkla verdiği mücadeleler anlatılmaktadır.
Dede Korkut, Oğuz Türklerinin destansı öykülerinin ilk anlatıcısı ve bu öykülerin kahramanı olan efsanevi ozandır.[1]
Dede Korkut’un Nasihatları:
-Bilesin ki, konuşan, düşünen, bedenen annen, baban, eşin, dostun ve senin gibi şekillenmiş olan her varlık insandır.
-Adam olan, yiğit olan, er olan arkadan vurmaz oğul…
-Ha söz ile ha silah ile… Ha kalbinden, ciğerinden, ha özenden ama arkadan vuran "er" olmaz oğul.
-Senin yanına yalanla geleni sen yılan say…
-Yalanı dost edineni, dost edinme…
-Dilini yalana alıştırma ki, konuşurken dinlenesin.
-Hedefine ulaşmak istiyorsan "ok" gibi ol.
Sakın yay olma… "Yay" ne kadar gerilirse gerilsin sonunda yerinde kalır. "Ok" hedefe ulaşır.
Yay'ı geren elde sen ol.
Sen, ol ki hedefte şaşmayasın.[2]
A. Bahatttin Yetiş