Başlık 2: Biraz da Neyzen Teyfik
Neyzen Tevfik, 24 Mart 1879'da Bodrum'da dünyaya gelir. Vaktini Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinde geçirmeye başlayan usta şair, Mehmet Akif Ersoy sayesinde dönemin müzisyen ve edebiyatçılarıyla tanışır, bağlama, cura ve tambur çalmayı öğrenir.
Ünlü sanatçı, 20 yaşına geldiğinde artık adını hem usta bir neyzen hem de şair olarak duyurmaya başlar. Gençlerle bir araya geldiği toplantılar, gözaltı ve sorgulama süreçlerinin ardından 1902'de Mısır'a gitmeye karar veren Tevfik, ney ve hicivle geçimini sağladığı Mısır'da, bir arkadaşıyla Neyzenler Kahvehanesi açtı. Şair Tevfik, Mısır'dan ayrıldıktan sonra İzmir'e, ardından ise İstanbul'a giderek Çemberlitaş'ta bir han odasına yerleşti.
Mehmet Akif Ersoy'u görmek üzere 1928'de tekrar Mısıra gider yaklaşık bir yıl daha kalan şair, Muhiddin Üstündağ'ın girişimiyle konservatuvarda görev yapmaya başladı.
Ömrümün 70 yılı bin bir hadisat içinde geçirir. Neyzen Tevfik, 28 Ocak 1953'te İstanbul'da vefat eder, Kartal mezarına defin edilir.[1]
Neyzen Teyfik Bazı Şiirleri
Bî-namaz deyip beni Hak’dan uzak gören,
Sığmaz senin hayâline mihrâb ü mübrem.
Sen sade beş vakitte ararsın Allahını,
Ben her zaman onunla emîn ol beraberim.[2]
Öleceğiz bir gün;
Gömecekler,
Birkaç gün övecekler,
Sonra kalan malı bölecekler,
Hatta memnun kalmayıp,
Üstüne birde sövecekler.[3]
Atatürk büyük dil kongresini topladığı gün, başvekil de bakır köyde, genişletilen bez fabrikasını açmaya gelmişti.
Dil kongresine bütün bakanlar, milletvekilleri ve bazı büyükelçiler de gelmişlerdi.
Dil konusunda tezi olanlar, kürsüye çıkıp konuşmuşlar, fikirlerini beyan etmişlerdi.
Bunlar arasında üniversite profesörlerinden Cafer Kırım Bey de kürsüye çıkarak tezini savunurken, Kırımlı olması dolayısıyla söz arasında Ruslar hakkında biraz sitemde bulununca Atatürk çok kızar ve:
- "burası siyaset meydanı değildir, indirin şunu hemen" deyince profesörü kürsüden indirirler. neyzen Tevfik bu olayı öğrenince şu kıtayı yazmıştı:
Fabrika yaptı Sümerbank bez için,
Çok muazzam bir eser bu laf değil,
Dil işinde ehli dil tezden dedi:
Sıçtı Cafer bez getirsin başvekil..[4]
A. Bahattin YETİŞ