Başlık 2: Biraz Da Ebu Zer El Gıfari (Çölde Bir Devrimci)
Ben çocukluğumdan beri Adıyaman ilçesi Kâhta yolu üzerinde bulunan beşpınar bölgesinde ki Ebû Zer el-Gıfârî türbesini zaman zaman ziyaretine gider Fatiha’mı veririm, Adıyamanlı olan herkes mutlaka sayısız kez ziyaret etmiştir, ben şimdi sizlere çocukluğumda yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Henüz sekiz on yaşlarımda iken annemin dayıları Adıyaman merkeze bağlı Akpınar köyünün Çınar mezrasında oturuyorlardı, bir Cuma günü sabahleyin evde bir telaş vardı bende hayırdır ne oldu dedim hadi çabuk ol hazırlan köyden annemin dayısı Abdo dayı bir keçi getirmiş Ebû Zer el-Gıfârî ziyaretine gideceğiz kurban kesecekler dedi, ziyaret yaklaş evimizden 8 – 10 Km. Uzaklıkta, o tarihlerde araba falan yok yayan gidiyoruz, sonuçta yaya gittik kurban kesildi öğle namazı kılındı kurban etinden yapılan pilavlar yendi dualar edildi tekrar eve döndük Abdo dayı o gece bizde kaldı sabahleyin kendisini yolcu ettik, Abdo dayı bu kurban işini her yıl gelenek haline getirmişti, Abdo dayı vefat ettikten sonrada kurban işi sona erdi, Abdo dayı nur içinde yatsın diyorum ve Ebû Zer el-Gıfârî nin hayatını kısaca anlatmaya çalışacağım.
Ebu Zer el-Gıfârî Hz.lerinin doğum tarihi bilinmemektedir. Müslüman olmadan önce Ebû Zer el-Gıfârî nin de yol kesip yağmacılık yaptığı, hatta kabilesinin en atılgan ve gözü pek yağmacılarından olduğu nakledilir. Mekke'de Hz. Peygamber'in bir olan Allah'a inanmaya davet ettiğini duyunca oraya gitti ve birçok güçlükten sonra Hz. Peygamberi bularak Müslüman oldu ve ilk bedevîlerden ilk Müslüman olduğuna dair bilgiler vardır. O dönemde onun Küreyiş kervanlarına baskınlar düzenlediği, bunlardan kelime-i şehadet getirenlere mallarını geri verdiği, ele geçirdiği ganimetleri kabilesinden sadece Müslüman olanlara dağıttığı rivayet edilmektedir.
Hz. Peygamber onun hep yanında bulunmasını ister ve bazı konularda görüşünü alırdı. Resûl-i Ekrem son hastalığı sırasında da Ebû Zerr'i yanına çağırtmış ve kendisini kucaklamıştı.
Hz. Ömer ile birlikte Kudüs'ü daha sonra da Amr b. Âs ile Mısır'ın fethine katıldı. Mısır fethedildikten sonra orada bir müddet kaldı. Hz. Ömer'in hilâfetinin son yıllarında Medine'de bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hz. Osman döneminde de fetih hareketlerinin içinde bulundu. Muaviye’nin idaresinde Ammûriye'ye kadar giden ordu ile Anadolu fetihlerine, yine onun Suriye valiliği yaptığı dönemde Kıbrıs fethine katıldı. Suriye'de bulunduğu sıralarda Muaviye’nin bazı harcamalarını ve Müslümanların ihtiyaç fazlası mallarını Allah yolunda sarf etmeyip biriktirmelerini şiddetle eleştirdi. Ebû Zerr'in bu görüşleri bilhassa fakir halk ile yönetime muhalif kimseler arasında ilgi gördü ve hem yönetim hem de zenginler aleyhine bir hareketin başlamasına sebep oldu. Suriye Valisi Muâviye ile araları açılınca Muâviye halkın onunla konuşmasını yasakladı bu tedbirlerden bir sonuç alamayınca durumu Hz. Osman'a bildirdi. Hz. Osman Ebû Zerr'i Medine'ye çağırdı görüşlerini açıklamaktan orada da vazgeçmemesi üzerine Rebeze'ye gidip orada yaşaması uygun gördü. Medine'ye 3 mil mesafede Mekke yolu üzerindeki bir su kenarında bulunan Rebeze'de Gıfâr kabilesinin bazı mensupları zaman zaman çadır kurup otururlardı; Rebeze'de iki yıl kadar sakin bir hayat süren Ebû Zer, Hz. Osman'ın isteği üzerine zaman zaman Medine'ye gidip geldi. Halifeye isyan edeceklerini söyleyerek kendisine liderlik teklif eden bazı yönetim aleyhtarlarına yüz vermediği gibi onlara halifeye bağlı kalmalarını ve onu küçük düşürecek hareketlerden uzak durmalarını tavsiye etti.
Ebû Zer el-Gıfârî, Zilhicce ayında (Temmuz 653) Rebeze'de vefat etti. Cenaze namazını, bir kafile ile oradan geçmekte olan Abdullah b. Mes'ûd'un kıldırdığı söylenir. Evinde Ebû Zerr'e yetecek kadar kefen bezi bulunmadığı, kafiledeki bir gencin onu kendisine ait bezlerle kefenleyip cenaze namazını kıldırdığı da nakledilir.[1]
Başlık 3: Ebu Zer EL Gfari Güzel Sözleri
-Yalnızlık zor değil mi ya Ebu zer? Ebu Zer: İnsanlar daha zor.
-’’ Evinde Ekmek bulamadığı halde kınından sıyrılmış kılıcıyla isyan etmeyen adama şaşarım ben’’[2]
A. Bahattin YETİŞ
Necip AYDIN
Depremin Viraneye Çevirdiği Şehir Adıyaman
Ali Bahattin YETİŞ
Biraz da Nizamülmülk (Büyük Selçuklu Veziri)
Önder GÜZELARSLAN
Müminin Şiarı Nezaketli Olmak
Fadlı DOĞAN
Adıyaman Merkezde Seçim Değerlendirmesi
Bilal KARADAĞ
Akbabaların Anlayışı Hep Aynı
Özlem DOĞAN
Ruh Soykırımı Yaşıyoruz
Tevfik AKTULUM
Küresel Emperyalizm
Kerim BAYDAK
Umudunuzu Yitirmeyiniz
