DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Önder GÜZELARSLAN
Önder GÜZELARSLAN
Giriş Tarihi : 06-06-2023 01:05

Darphane, Mangır ve Kayme

 

Başlık 2: Darphane, Mangır ve Kayme

Tarihin ilk dönemlerinde ticaret günümüzdeki kadar yaygın halde olmadığından dolayı insanlar mübadele yani trampa yöntemi ile ticaret yaparlar ekonomi bu döngü üzerine kurgulanırdı. Aristoteles bir malın diğeriyle değiş tokuş edildiği sitemi ticaretin en eski türü olarak tanımlamıştır.

Zaman içinde insanların çoğalması ile trampa usulü hareket etmenin zorluğu daha da ortaya çıkınca ticarette trampa yerine değişim aracı olarak herkesin kabul edeceği bir araca ihtiyaç duyulunca fiyat ölçüsünü sağlayacak değerli madenlerden yapılmış paralar ortaya çıkmıştır. Sikke adıyla ilk defa kullanılan bu paralar, altın, gümüş veya bakır gibi dönemin ulaşılma imkanına bağlı olarak değerli madenlerden elde edilerek imal edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Bastırılan sikkeler ülkelerin başında bulunan hükümdarın adına bastırılmakta idi.

Ticarette kullanılan paralardan yazımıza konu olan Mangır ve Kaymeyi sizlere anlatmaya gayret edeceğim. Bununla birlikte bugün de değerli kağıtlar ve madeni para basımını üstlenen Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Darphane’nin geçmişten günümüze gelişimine kısaca değineceğim.

Mangır, Osmanlı döneminde kullanılan, iki buçuk para değerindeki bakır sikkelere verilen addır.  Madeninin kıymetsiz olmasından dolayı altın sikkelerden ve gümüş akçelerden daha düşük değerdedir. Kelimenin Moğolca’da “nakit” anlamına geldiği bilinmektedir. Eski Çin paralarına da bakır denilmektedir.

Osmanlı Devleti’nde ilk mangırların ne zaman basıldığı bilinmemekle birlikte günümüze ulaşan ilk Osmanlı bakır sikkeleri I. Murad’a aittir. İlk tuğralı mangırı ise Orhan beyin oğlu Süleyman Çelebi tarafından İpsala’da kestirilmiştir. Ancak Orhan Bey’e ait ilk sikkenin Bursa’da kesildiği de ifade edilmektedir.

Kayme (Gayme) ise Osmanlı döneminde ilk kâğıt paranın adıdır. “Kaime-ı Nakdiye-i Mutebere” adıyla çıkarılan ve para yerine geçen kâğıt anlamına gelen ilk banknotlar Osmanlı döneminde 1840 yılında Sultan Abdülmecid devrinde basılmıştır. Ecdadımız tarihleri boyunca bir kâğıt parçasını asla paradan saymadıkları için ilk kâğıt paraya da kaime yani (para) yerine geçen kâğıt demişleridir. Para yerine geçen kağıtlar aslında bir anlamda para olmaktan çok faiz getirili borç senedi veya hazine bonusu niteliğinde olmak üzere çıkarılmıştır.

Sultan Abdülmecid’in tahta çıktığı sıralarda devlet büyük bir para sıkıntısı içinde bulunuyordu. 1840 yılında, 160 bin Osmanlı altını karşılığında “Kaime-ı Mutebere” adı verilen kâğıt paralar çıkarılmıştır.    

Dârüddarp ve dârüssikke adlarıyla da anılan Darphane (darb-hane) biri Arapça diğeri Farsça olan iki kelimeden oluşmaktadır. Darb vurma, dövme, çarpma ve vuruş anlamına gelir. Hane kelimesi ise ev anlamına gelmektedir. Darphane, darb yoluyla para basma işlemine denir; sikke de “basma kalıbı” anlamına gelmektedir. Sikke daha sonra kalıpla basılan paranın adı olduğu gibi İslâm dünyası ile yakın ticarî ilişkilerde bulunan Venedik’te ilk defa 1284’te basılan altın para içinde kullanılmıştır.

Darb kelimesinin para ile alakalı olan anlamı “damga basmak; damga vurmak” tır. Şimdi bunu izah etmeye çalışalım.

“Gümüş, evvela levha ve şerit halinde çekilip sonra sikke denilen çelik kalıplar ile bunların üzerlerine çekiç ile vurularak yazı ve şekilleri basıldıktan sonra, etrafı keskiyle kesilirmiş. Müverrihlerin: “Akçeler yeniden kat’u darb edildi (kesildi ve vuruldu)! Demeleri bundandır. Bu darb yani çekiç ile dövme işinden ötürü akçe basılan yerlere darphane ismi verilmiştir.

Selçuklular’da ve onlardan sonra ortaya çıkan beyliklerde de darphanelerde altın dinarlar ve gümüş dirhemler basılmıştır.

Osmanlı Devleti’nde para basım yeri için kullanılan yere de darphane ismi verilmiştir. Daha önceki İslâm devletleri gibi Osmanlılar da hâkim oldukları topraklar üzerindeki darphanelerden faydalanmışlardır. Ayrıca ülke toprakları genişledikçe maden yataklarına yakın yerleşim merkezlerinde, ticarî ve idarî önemi olan şehirlerde yeni darphaneler kurulmuş ve buralarda sadece Osmanlı parası basılmıştır.

Osmanlı toprakları genişledikçe birçok yeni darphaneler kurulmuş ancak zamanla Amerikan gümüşünün Avrupa’dan sonra doğuya akışı sonucu maliyeti yüksek maden ocaklarının kapanması ve bu yüzden darphanelerin maden tedarikinde güçlük çekmeleri düşük ayarda akçe basılmasına yol açınca, bunun önlenmesi için diğer darphaneler kapatılmıştır. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin ancak belli başlı merkezlerindeki darphaneler kalmıştır.

1690’daki enflasyon sırasında, Beyazıt civarında bir eski Bizans manastırında işleyen İstanbul Darphanesi iş hacminin büyüklüğü dolayısıyla yetersiz kalınca, civarda Tavşantaşı denen yerde Mahmud Bey’e ait 4400 arşın kare olan bir arsa üzerinde yeni bir darphane binası kurulmuş ve bu bina 1707 yılına kadar darphane olarak faaliyet göstermiştir. Daha sonra Topkapı Sarayı bahçesinde Aya İrini Kilisesi civarındaki yerine taşınmış, Cumhuriyet dönemine bir süre daha burada bulunun Darphane 1967 yılında ise Nişantaşı’ndaki şimdiki binasına taşınmıştır.

Osmanlı Devleti’nde darphaneler iltizama verilir, yani işletilmek üzere mukataa olarak birine ihale edilirmiş. Ancak altın, gümüş ve bakır para darbı müstakil birer mukataa sayılırmış. Çok defa her üç madenden para darbı aynı mültezime, fakat ayrı ayrı bedellerle iltizama verilirmiş. “Tahvil” denilen iltizam süresi üç yıl olup İltizamı alacak biri çıkmazsa darphane emaneten bir kamu iktisadî kuruluşu gibi çalıştırılıp, bu arada talibi çıkınca yine iltizama verilirmiş. Emanet ve iltizamla işletilme durumuna göre darphanenin yönetim ve denetiminde küçük bazı farklar olurmuş. Günümüzde darphane Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait bir kurum olup bandrollerin verilmesi, madeni para ile birlikte, değerli kağıtların, kimlik, pasaport vb. evrakların basımını üstlenmektedir. Bununla birlikte son yıllarda başarılı bir ekip yönetimindeki darphane önemli görülen anlam taşıyan şahıslar ve günler ile alakalı hatıra para basımı da yapmaktadır.

NELER SÖYLENDİ?
@
Önder GÜZELARSLAN

Önder GÜZELARSLAN

DİĞER YAZILARI Müminin Şiarı Nezaketli Olmak 2024 Mahalli İdareler Seçimini Nasıl Okumalıyız Sahi Babalar da Ağlar mı? Şair Yazar Siyaset ve Devlet Adamı Süleyman Arif Emre Miraç’a Açılan Kapı Kudüs Medeniyetin Yapısı Kitaplar ve Derik Kitap Fuarı Türk Hikâyeciliğin Duayeni 7 Güzel Adamdan Biri Rasim Özdenören Hiciv Ustası Bir Devlet Adamı Şair Eşref Bir Örnek İle Osmanlı Medeniyetine Bakış Çiftçilerin Refahı Artmadan Sanayicilerin Rekabet Gücü Artmaz Kitaplar Medeniyetin Anahtarıdır Sultan 2. Abdülhamit Han’ın Yularsız Aslanı Mihrali Bey Sizin İçin Değerli Olan Hangisi Çaydalı Mangal Kömürü Tarihi Değiştiren Savaşlar 1 Bereketli Toprakların Mayaladığı Elmalı’nın Gururu İbrahim Bedrettin Elmalı Edebiyat Dünyamızın Ustalarından Ahmet Hamdi Tanpınar Ölümsüzlük Ağacı Porsuk Ağacı Ölümsüzlük Ağacı Porsuk Ağacı Konuşulan Doğrular Değil, Yaşanan Doğrular Önemlidir Kayısı Cennetinden Hüzün Diyarına Dönen Malatya Mağaranın Fermantasyon Gücü “Larende” Lezzet ve Sağlık Kaynağı Zeytinyağında Tağşişe Dikkat Koruyucu Aileler ve Manisa Koruyucu Aileler Derneği Ormanlarımız ve Doğa Yürüyüşü Türkiye’nin Tarıma Dair Sorunları ve Çözüm Önerileri Türkiye’nin En Çevreci Kuruluşu Botaş Kraliyet Jölesi Arı Sütü Sabır, Şükür ve Fütüvvet Pembe Kuvars Taşı Yün Ne Büyük Nimetmiş Meğer Bağırsaklarımız İkinci Beyin mi? Üstad Necip Fazıl ve Şiire Dair Darphane, Mangır ve Kayme Mutlu Olmak İçin Çöp Kamyonu Teorisini Uygulayalım Mutlu Olmak İçin Çöp Kamyonu Teorisini Uygulayalım Devrinin Yaşayan Kütüphanesi Mütefekkir Cemil Meriç Çiftçilerin Refahı Artmadan Sanayicilerin Rekabet Gücü Artmaz Cömertliğin En Üst Derecesi İsar Dünyayı Yaşanır Kılmanın Yolu Kışladan Avrupa’nın En Büyük Kütüphanesine İnsan En Değerli Varlıktır Asla Kırılmamalı Akdeniz Mutfağının Şifa Dolu Sebzesi Enginar Deyimlere Konu Olan Gülgillerden Bir Meyve “Ayva” Ömrünü Türk Milleti ve Kültürüne Adayan Bir İsim; Orhan Şaik Gökyay Kazdağları Eteğinde Bir Eko Turizm Durağı Gevher Nesibe Hatun ve Şifahanesi Kayı Boyunun Yaylağı Domaniç ve Hayme Ana Antik Çağda Bir Sağlık Merkezi “Asklepion” Küresel Ticaretin Kalbi MÜSİAD Fuarı Üzerine İnsanlık Tarihi ve Medeniyetlerin Doğuşuna İmkân Sunan Meyve İncir Umudun Yolu (Kağnı Kamyonu Yendi) Timüs Bezini Aktive Eden Mucizevi Manyetik Siyah Kum Tarih Kokan Atmosferde Doğa İle Buluşmak İstiklal Madalyalı Şehir İnebolu Seferberlik Çöreği İlk Müslüman Kadın Mucid Meryem El-İcliyye Zaferler ile Geçen Ay “Ağustos” Mimar Sinan, Eğri Minare Eğri ve Çocuk Seyyid Kurtşeyh Dede ve Devrekâni
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3287
  • 2FENERBAHÇE3285
  • 3TRABZONSPOR3252
  • 4BEŞİKTAŞ3248
  • 5ÇAYKUR RİZESPOR3248
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3246
  • 7KASIMPAŞA3246
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3244
  • 9BITEXEN ANTALYASPOR3242
  • 10CORENDON ALANYASPOR3242
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3240
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3238
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3237
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3237
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3236
  • 16ATAKAŞ HATAYSPOR3233
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3231
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3230
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3230
  • 20İSTANBULSPOR3216
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-GAZETE
Adıyaman
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA