Başlık 2: Biraz da Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek 25 Mayıs 1905’te İstanbul’da doğdu okuma yazmayı büyük babasından öğrenir. Önce Gedikpaşa’da bir Fransız, sonra aynı yerde bir Amerikan mektebinde, Büyükdere Emin Efendi mahalle mektebinde, Büyük Reşid Paşa Numune, Vaniköy Rehber-i İttihad mekteplerinde okuduktan sonra Heybeliada Numune Mektebi’nden mezun olur, daha sonra devlet bursu ile felsefe tahsili için Paris’e gider. Türkiye’ye döndükten sonra bazı bankalarda memuriyet ve müfettişlik yapar 1942’den itibaren memuriyeti bırakıp geçimini yazılarından ve yayıncılıktan sağlayamaya başlar daha sonraki yıllarda kadar Büyük Doğu dergisinin ve Büyük Doğu yayınlarının sahibi ve yazarı olur. 25 Mayıs 1980’de doğumunun 75. yılı vesilesiyle Kültür Bakanlığı kendisine “büyük kültür armağanı” ve nakdî mükâfat, aynı tarihte Türk Edebiyatı Vakfı da “Türkçe’nin yaşayan en büyük şairi, sultânüşşuarâ” unvanını verir. “çocukluğunda ve gençliğinde masal gibi bir rüya ikliminden topladığı karanlık ve karışık haberlerin apaydınlık ve dümdüz gerçeğini verdiğine” inandığı Nakşibendî şeyhi Abdülhakim Arvâsî ile karşılaşmasından sonra sanat anlayışında ve eserlerinde dinî-mistik bir eğilim ağırlığını hissettirmeye başlar. Gerek yazıları gerek siyasî faaliyetlerinden dolayı değişik iktidarlar devrinde takibe alınmış ve hakkında mahkûmiyet kararları verilmiştir.
Necip Fazıl’ın şiirlerinin Örümcek Ağı kitabıyla başlayıp Kaldırımlar’da ve daha sonrasında gelişerek devam eden bu özelliklerinde şahsî mizacıyla beraber şüphesiz çağının getirdiği bazı felsefe ve edebiyat akımlarının da izleri vardır. Necip Fazıl’ın şiirlerinde eşyaya, maddî varlıklara, dış dünyaya bakış tarzı da dikkat çekicidir. Onda bu varlıklar dış görünüşleriyle algılandığı gibi değildir. Eşyanın insanın iç dünyasıyla ilişkisi vardır demiştir. 25 Mayıs 1983’te Erenköy’deki evinde vefat eder. Büyük ve olaylı bir cenaze töreninin ardından Eyüp sırtlarındaki kabristana defnedildi. [1]
Necip Fazıl Kısaküre’in Güzel Sözleri
-Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not! Dünya beş para etmiyor.
-Sadece Allaha inanın. Gerisi inanacak gibi değil.
-Makyajı abdest olan bir kadının: Hayatı da güzeldir hayası da….
-Sevdiğini belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vermektir.
-Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değildir.
A. Bahattin YETİŞ
[1] M.Orhan OKAY https://islamansiklopedisi.org.tr/kisakurek-necip-fazil