Başlık 2: Biraz da Nasirüddin Tüsi
17 Şubat 1201 Tûs’ta doğar. Kum veya Hemedan yakınlarındaki Cehrûd Sâve’den olan ailesi daha sonra Tûs’a yerleşir. İlk eğitimini babasından alan Tûsî on beş yaşlarında iken dönemin ilim merkezlerine yolculuk yapar. Tûsî’ye Muhammed Ferîmûdî’ni İbn Sînâ’nın eserlerini ve özellikle el-İşârât ve’t-tenbîhât’ı okutur.
Genç yaşlarından itibaren ilme olan iştiyakı Tûsî’yi kısa zamanda üne kavuşturur ve ünü, Kuhistan bölgesinin İsmâilî hâkimi Nâsırüddin Abdürrahîm b. Ebû Mansûr Muhteşem’e kadar ulaşır. Nâsırüddin, Tûsî’yi kendi bölgesine davet eder, Moğol istilâsı yüzünden huzuru kaçan Tûsî bu teklifi kabul eder. İlk dönemlerde valinin kendisine destek olmasıyla Kuhistan’da ilmî faaliyetlerini yürütmek için uygun bir ortam bulur, özellikle felsefî ve tecrübî ilimler alanında değerli eserlerinin çoğunu burada yazar. Ancak çok geçmeden İsmâilîler’le arası açılır, bu durum onun Abbâsî Halifesi Müsta‘sım-Billâh’a yazdığı bir mektuptan kaynaklanmıştır. Tûsî’nin halifeyle mektuplaştığını öğrenen Kuhistan hâkimi onu hapse attırır, bir müddet sonra İsmâilîler’in merkezi olan Alamut Kalesi’ne gönderir. Moğollar Alamut’u kuşattıklarında Tûsî, Alamut hâkimi Rükneddin Hürşah’a Hülâgû’ya karşı koymanın bir işe yaramayacağını anlatır ve gizlice orayı terkedip kaleyi ona teslim etmesini tavsiye eder. Kalenin tesliminde Tûsî’nin bu rolünü öğrenen Hülâgû onu yanına alarak iltifatta bulunur daha sonra Tûsî’yi vezir yapar ve birçok kurumun yönetimini kendisine bağlar. Ardından Tûsî, Hülâgû’nun Bağdat seferine de katılır.
Merâga’daki faaliyetlerini sürdüren Tûsî Bağdat’a yaptığı bir seferde 25.Haziran 1274 tarihinde vefat eder ve Irak’ın El Yassin Cami’ne defin edilir. Tûsî’nin güzel ahlâklı, mütevazı ve insanlara karşı saygılı olduğu belirtilmektedir.[1]
Tusi’in ismi Risale-i Nur külliyatında yalnız Muhakemat’ta geçmektedir.
A. Bahattin YETİŞ
[1].AGİL ŞİRİNOV. https://islamansiklopedisi.org.tr/tusi-nasiruddin